14 Eylül 2012 Cuma

Alkol

            Alkol almayı seven biriyim. Geceleri kafamı dağıtırım, iki bira için şehrin bir ucuna giderim, alkolün verdiği etki ile yatağımun bulutlara dönüşmesi güzeldir. Yan etkileri olduğu ise yadsınamaz bir gerçek.
            Doğum günü partisindeydim. Sıradan, güzel bir partiydi. Biraların ardı arkası kesilmiyor, bir yandan karaoke yapıyorduk. Herkes inanılmaz mutluydu. Çoğunluk tanıdıktı. Sürekli masadaki kişiler değişiyor, laf lafı açıyor, kahkahalar havada uçuşuyordu. Her şey güzel giderken, masaya tekila geldi. Tekila... 9 bardak shot yaptıktan sonra sevgilisine "ya istiklal ya ölüm! tam bağımsız türkiye!" diye mesaj atacak kıvama getiriyor insanı. Ya da gece uyanırsın, baş ucuna kusarsın, uyumaya devam edersin. Her neyse. Ben o gece çok fazla shot yapmışım. Tek hatırladığım, yeni aldığım bir kitap vardı elimde. Dersten çıkınca direkt olarak partiye gelmiştim. Bar'dan çıkarken yarım yamalak konuşarak "Geçeeriz b'oolum bu dersii, gerek yook kitaba falan.." demiştim. Hatta yetmedi, kitabı yırtmaya kalkışmıştım. 20 lira verdim o kitaba, iyi ki yırtmadım. Sağolsun gece arkadaşımda kaldım, geceyi atlattım. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra, kendime geldim. Hayata devam ettim.
            Tabi ki akıllanmıştım. Daha fazla içmeyecektim. Söz vermiştim kendime. Yaklaşık bir hafta sonra, ders çıkışı arkadaşım aradı. Çok fazla sarhoştu, zor konuşuyordu, "gel bni al.." dedi. Her zaman içtiği yeri biliyordum iyi ki. Gittim. Beş kişi bir masada, şarkılar söylüyorlar. İçkileri de bitmemişti. Mecburen bir bira söyledim, bekledim içkilerini bitirmelerini. Yurtta kalıyorduk o zaman. Hayatımın en önemli görevi başlayacaktı birazdan. 5 sarhoş'u yurda sağ salim götürmek, kaldı ki güvenlikten geçirmem de gerekiyordu. Taksiyi yoldaydı. Hesabı ödediler. Yanılmıyorsam 79 lira falan tutmuştu hesapları. Erkekler ya bizimkiler, 80 i verdiler, "Hadi 1 lira da bizden olsun ;)))" edasıyla artistlik yapıyorlar. Ulan, çingenlere artistlik yapılır mı? Klarneti sokarlar bir tarafına, anlamazsın bile. Neyse, taksiyi beklerken 2 kişi kusmuştu bile. Üstleri başları leş gibi olmuştu. Taksi geldi, zar zor sığıştık içine. Yurda doğru giderken, "ağbi dursana bi yaa." dedi arkadan birisi. İndi taksiden, başka bir taksi durağı varmış orada. "Sizin ben *mınıza koyim! biz bu taksilere biniyoz! siz de ne haliniz varsa görün!" diye azarladı adamları. Taksici araya girdi, yatıştırdı allahtan. Mecburum sanki onları taşımaya, "bırakayım ne halleri varsa görsünler" diyemedim. Şarkı açtı taksici. Ona da laf ettiler. Tek güvencem olan kişiyi de kaybetmiştim, "nerden aldım bu *mcıkları!" dedi bile adam. Kusura bakma abi ya geldik zaten diyerek avuttum kendimi. Yurda gelmiştik. Biraz düzgün yürüyün, kimse anlamaz dedim. Hemen girebilirdik içeri. Taksiden iner inmez tekrar kustu birisi. Onu gören diğeri de kustu. Diğeri de.. Hepsi kustu... İçeri girdim, kapıda bıraktım onları. Artık kendileri bilirdi. Sabah oldu, kahvaltıda hepsi zor açıyordu gözlerini. Meğer o gece'de tekila'lar havada uçuşmuş. Rakı ile olacak bir şey değildi zaten. Tahmin etmeliydim.
            O gün bu gündür, cümbür cemaat içmeye gitmem. Herkes havaya sıkar plan öncesi, "oğlum bana bir şey olmaz rahat ol sen!" Genelde ilk o zom olur halbuki. Bir keresinde de "Kardeşim gel beni al." demişti birisi. Darılmaca gücenmece yok, yalan söyleyip gitmedim. Çünkü dünyanın en zor görevlerinden birisi o. Ömrümden ömür gitmişti. Yaramıyorsa içmeyin oğlum!

1 yorum: